
Wild Strawberries – Yaban Çilekleri
(Smultronstället)
- IMDb Puanı 8.2
- Yapım Yılı 1957
- Ülke İsveç
- Yapım Şirketi Janus Films
- Film Süresi 91 dakika
Huysuz ve inatçı profesör Isak Borg hayatta bir başına kalan, yıllarını bakteri bilimine veren 78 yaşında bir fizikçidir. Mezun olduğu Lund Üniversitesi’nden alacağı onur nişanesi için Stokholm’den Lund şehrine doğru yola çıkan profesör, bu yolculuk esnasında türlü kabuslar görecektir. Ölüme adım adım yaklaştığını hisseden adamın kabuslarında sorunlu geçmişi karşısına çıkacaktır. İsveç topraklarından çıkan, sinema tarihinin en önemli yönetmenlerinen biri olan Ingmar Bergman’ın başyapıtlarından biri sayılan film yönetmenin varoluşsal sorunlarını irdelediği yapıtlarından biri. Wild Strawberries - Yaban Çilekleri 480P görüntü kalitesinde altyazılı izle meniz için sizlerle..
Ya aslında ben size laf anlatılmayacağını bildiğim için sadece “mal mısınız amk” demek isterdim ama hoşgörü çerçevesi sağ olsun sadece “güzel bir film, yılına ve imkanlara göre değerlendirin aklını sevdiğim arkadaşlar” diyeceğim.
Şu yorumları okurken ben utandım. Biri demiş Imdb puanına aldırmayın çok kötü, diğeri demiş felsefenin sinemada ne işi var. Zaten bir filmden beklediğiniz 2 saatlik aksiyonsa gidin süperkahraman filmleri falan izleyin burada ne işiniz var? Sinemanın en önde gelen yönetmenlerinden birinin en iyi başyapıtlarından birini izliyorsunuz ve beğenmediğiniz için sorunu kendinizde aramak yerine filme bok atıyorsunuz bu kadar aptallık olabilir mi
insanın ağzını açık bırakacak bir son veya sürpriz uyandıracak bir sahne bekleyenleri hayal kırıklığına uğratır. Peki Bergman neden gelmiş geçmiş en iyi yönetmelerden ? Çünkü psikoloji, hatta bilinç altı, felsefe ve tiyatroyu harmanlayabilmiş. bunu karakterler açısından çok katmanlı zekice yazılmış kompleks denebilecek diyaloglar ve sembolizmle başarıyor. bu tip şeyleri sinemada ilk yapanlardan. filmin üzerinden 63 yıl geçmiş. ilk icat edenlerden . insanları eğlendirme derdi yok ama düşündürme derdi var. Film hakkında çözümlemeleri youtube’da bulabilirsniz. kendini bu ve benzeri filmleri incelemeye analiz etmeye adamış çok da isabetli tespitler yapan youtube kanaları bunlar. zaman ayırırsanız ne kadar derin filmler olduğunu daha iyi anlarsınız. çok derin sayılabilecek konuları tam bir isveç sadeliği ve zerafeti içinde işlemiş bergman.
Kendini bilime adamış bir adamın, kendi kendine yeten sarayında yaşarken; insani duygulardan uzak düşen ömrünü aniden sorgulamaya başladığı bir yolculuğun hikayesi. Yolculuk burada fiziksel değil, tamamen bilinçaltına doğru.
Aslında bu filmdeki o soğuk bilinçaltı, topumdaki birçok insanı temsil ediyor. Eylemler gerçekleştiren ama hissetmeyen bir kalp, hepimiz yaşarken yaşamaktan uzak birer ölüyüz.
Alt metni dolu bir film, en azından anlaşılabilir bir Bergman filmi bulabilmek güzel.
Zira Bergman’ın kasvetli havasına bir türlü alışamıyorum. Yalnızlığı anlatırken kullandığı yelkovansız saat, sokak lambası, tabut, yüzü olmayan adam.. detaylar. Bu kadar boğucu kasveti sevmiyorum.
Bunlar kasvet değil, metefordur. Sinema derdini görüntülerle anlatma sanatı olduğu için iyi yönetmenler bunu sık sık kullanır.
Bunların mmetafor olduğunun bilincindeyim. Fakat fazlaca kullanılması kasveti artırıyor ve izlerken bir süre sonra yoruyor beni. Tabi bu sadece benim kişisel fikrim, hissiyatim.