
Waking the Dead – Ölüyü Uyandırmak
Fielding Pierce idealleri olan bir politikacıdır. 1972 yılında gösterilerde yer alır, 1973'te hukuk fakültesine girer ve aktivist Sarah'ya âşık olur. Fakat Sarah, Şili direnişi sırasında ölür. Dokuz yıl aradan sonra, kongre seçimlerinin tam ortasında Fielding Sarah'ı düşünmeye başlar.
fikir ekmek. birden bire insanın aklına yer etmiyor. tıpkı bir tohum gibi önce filizleniyor fidan oluyor ve köklü bir ağaca dönüyor. yıllarca sürecek bir süreç belki bi ömür. o yüzden haktan haklıdan yana olmak ve doğruyu anlatmaktan vazgeçmemek lazım. hiçbir çaba karşılıksız kalmaz. sonuçlarını göremesek bile
Nedense izlerken ‘Bu türde filmler gibi Türkiye’nin politikacılarını da konu alan filmler çekilse ya’ diye iç geçirmedim değil… İç geçirirken de ne alakaysa Devlet Bahçeli geldi aklıma. Filme konu olarak en gizemli ve gerilim dolu bir hayatı işlemek fena olmazdı. Tabi romantizm bu filmdeki kadar zirvede olmazdı. Orası ayrı…
Geren bi filmdi surekli bi ikilem olusturuo sinir edio ama keyifle izledim. Bazi replikleri inanilmaz etkileyiciydi . Izleyin 🙂
İzlerken ağlatan ve dünyanın daha iyi bir yer olması için aşklarından vazgeçen insanların öyküsü. Fielding sen iyi bir insansın…
Jenffer conellynin yukseldigi yillardan bir filmi. Kendisine bir kez daha hayran kaldim ve hayat verdigi kisilige. Izleyin pisman olmazsiniz.
Filmin müzikleri de en az kendisi kadar çekiyor insanı. Değişik güzel bir filmdi.
Senin ta a…… spolier butonuna bassana düşüncesiz
spolierın ne demek olduğunu bildiğinden emin misin ?
insan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar yapabilir.. beklenmedik bir son aslında bir son da yok. bize bırakılmış. insanın kendinden beklentisi toplumun insandan beklentisi ruhun hayattan beklentisi arasında geçişler ve tercihler… izledikten sonra düşünceye dalabilirsiniz. ilginç ve etkileyici bir yapıt.. izlemelisiniz..
Güzel ve anlamlı bir filmdi…1990’ların sonu 2000’lerin tadı havası ve insanı dünyanın her yerinde özeldi bence…Bunu çok güzel yansıtmış bu film…İyi seyirler.
bir insanın yalnızken farklı yalnız değilken farklı bir yaşam sürdüğü, kendi istekleriyle, kendinden beklenenlerin arasında gidip geldiği ve gerçekten kalp ile beynin bir savaşta olduğu gerçeğini anlatmaya çalışan bir sanat tezahürü…
hep avrupalıları amerikalıları eleştirir dururuz aşk ilişkilerinde kendimizi daha vefalı daha doğulu daha sadık daha … bir çok şekilde daha iyi olduğunu düşünürüz. fakat not defteri adlı film gibi filmlerde hep o beğenmediğimiz batılılar tarafından yapılır. bu film de beni oldukça duygulandırdı ve gerçek aşkı gerçek sevgiyi hissettirdi. izleyin zaman kaybı olmaz
sonunu merak ettim şmdi ya.
çok az insan istediklerine kavuşur. onlar da sahiden gaye edindikleri isteklerini gerçeğe çevirenlerdir.
içimizdeki duygulara esir olup gerçeklerle yüzleşmemizin zorluğunu anlatan bir film. izledikten sonra allak bullak olabilirsiniz. düşüncelere dalabilirsiniz. düşünmek iyidir, izleyin derim.
Film çok değişik duygular hissettirdi,izlediğim en farklı filmlerden biri.İzleyin düşünün derim ben.
Nasıl oldu da bu film gözümden kaçmış dedirtti.. Mutlaka tavsiye ederim. Muhteşem bir aşk öyküsü.. Ve her zamanki gibi hayatın akışı.. Sadece gerçeği merak ediyorsunuz, sanırım onu da bize bırakmışlar.. Ama mutlaka izleyin, hele de sevgiliniz varsa onunla mutlaka…
bence bir ask filmi tadinda