
The Discreet Charm of the Bourgeoisie – Burjuvazinin Gizemli Çekiciliği
(Le charme discret de la bourgeoisie)
- IMDb Puanı 7.9
- Yapım Yılı 1972
- Ülke Fransa
- Yapım Şirketi 20th Century Fox
- Film Süresi 102 dakika
Yönetmen Luis Buñuel
Senaryo Luis Buñuel, Jean-Claude Carrière
Ödüller 1 Oscar Kazandı. Diğer 6 ödül & 9 adaylık.
Oscar ödüllü Burjuvazinin Gizli Çekiciliği, sosyeteden altı kişinin yemek yeme planlarının aksilikler yüzünden sürekli suya düşmesi gibi son derece basit bir konudan yola çıkarak sadece komedinin değil, gerçeküstücü akımın da en güzel ve eğlenceli örneklerinden birini sergiliyor. Terörist eylemler, cinsel kaçamaklar ve tutuklanmalar arasında sürekli aksayan yemek, sinema tarihinin en çarpıcı rüya sahnelerinden birine de malzeme oluyor. The Discreet Charm of the Bourgeoisie - Burjuvazinin Gizemli Çekiciliği 720P görüntü kalitesinde altyazılı izle meniz için sizlerle...
Yönetmen ve filmografisi hakkında bilgi sahibi olmadan lzmemenizi tavsiye ederim. Bir Bunuel klasiği idi, tek kelime ile ‘muhteşem’ bir film.
İzlemeseniz de olur
Luis Bunuel çok önemli bir sosyolojik olaya dikkat çekiyor. Tatminsiz yaşamların kabusları da demek mümkün… İzlenmeli;ISRARLA…
din adamları, asker, hükümet ve burjuvaziye yönelik göndermelerle dolu önemli bir yapım.
açık anlatımlara alışkın olanların filmi beğenmemesini anlıyorum lakin yönetmen metaforlar ile resmen dans etmiş. kapitalizm ve onunla ilgili alt kavramların imgeleri gayet başarılı sunuluyor. Kadının konumu, polis, asker ve burjuvanın ve din adamlarının ilişkileri ve paylaşımları (yemek masası metaforu ile) anlatılmakta. gerçek bir sinema izleyicisi olduğunuzu söylüyorsanız önce yönetmeni araştırın sonrada playe tıklatın
Bu filme kötü diyen çarpılır. Site yönetimine tesekkur; harika bir filmdi. Kesinlikle izleyin. Adamin, silahlı adamlar evi tararken eti yedigi sahne, rahibin yasli adamı öldurdugu sahne muhtesemdi. Miranda Cumhuriyeti bana Turkiye Cumhuriyetini animsatmadi degil. Neyse, izleyin.
Filme kötü diyenleri kazara izlediklerini varsayıyorum yönetmeni tanıyıp da bile isteye değil. Yönetmenin eserleri yoruma acık yapıtlar değil ya anlarsın ne yaptıgını yada anlamaz öyle bakarsın sonrada kötü der bırakırsın.
Mükemmel bir filmdi. Yapılan olumsuz eleştirilere aldırmadan izleyin, iyi mi kötü mü olduğuna siz karar verin.
Filmi kötüleyenler kadar, oldukça beğenenler olacaktır. Normaldir. Ancak filmi kavrayamadığı için kötüleyenler olacağı gibi bu kişilerin açıklamalarını engelleme isteğini kapitalizmi eleştiren birine yakıştıramadım. Her insan kendi devrimini kendisine karşı yapmalıdır.
Eleştriler neden iyi ya da neden kötü’ şeklinde açıklamalarıyla yapılırsa, insanın düşünceyi aktarma veya düşüncenin manasız olup olmadığını kavrama gibi olumlu sonuçlar doğurabilirler. Filme sadece kötü diyip haksızlık yapılmasını da tasvip etmiyorum.
Film zamanının başyapıtı olmalı. Bu zekayı ne yazıkki günümüzde mumla arıyoruz. Müthiş.
Sevgili @derleyici, uzun zamandır bu sitede görmek istediğim kalitede bir yoruma imza atmışsınız, teşekkür eder, aydınlanma mücadelesine katkılarınızın devamını dilerim.
kapitalizm sadece erdemleri öldürmekle kalmaz, tüm o karmaşık estetik algıları da basitleştirir ve sanatı yok eder. düşünmemesi ve sadece tüketmesi için ürettiği yeni insan modeli ise kalkıp gerçek sanatı yargılamaya yeltenir. kâr amacından başka bir amacı olmayan ve günümüz insanının değerli olduğuna inandığı, bu sayede sürekli talep ettiği tüm bu değersizlik, bu sistemin zararlarının farkına varamamış ve onun bir parçası haline gelmiş insanların algılarını yok eder ve yerine kendi yerlerde sürünen-yoz-değersiz-basit araçlarını koyar. her tarafı bu araçlarla donatılmış insanı ise körelmiş algıları ve değer yargılarıyla başbaşa bırakır, tüm bu değersizliği ise "değer" olarak kabul ettirir. ve sistemin ürettiği bu insanlar toplumun ezici çoğunluğudur. dolayısıyla serdar ortaç şarkıları popülerken, bach’ın inanılmaz dehası popüler değildir. salvador dali ve picasso’nun dehalarının ürünü olan bilinçaltı imgelerle dolu sürrealist eserler anlamsız karalamalardır ve zaten popüler değildir. hergün bir yenisi çıkan diziler ya da efektlerden oluşmuş filmler değerlidir ve popülerdir, louis buñuel’in her anı çok derin anlamlar içeren gerçeküstü sineması değersizdir. tüm bu algıları körelmiş sürünün louis buñuel gibi bir dehanın sanatının milyarda birini bile anlamasını zaten beklemediğim gibi, onun sanatını bir damla anlamak için bari bir adım atma girişiminde bulunmayacaklarını ve araştırma yapmayacaklarını da biliyorum. bu adımı atmaya çalışan ya da atan insanlar da elbette var ve giderek artıyor; ancak bu insanlar hâlâ toplumlarda çok çok küçük bir kesim. bu adımı atmamak için direten insanların, hadi kalkıp bir louis buñuel eserinin pislermiş gibi altına yorum yazmaya cüret etmelerini anladım; ancak site yönetiminin buna izin vermesini anlayamadım. site yönetimini sanata değer veren ve onu anlamaya meyilli insanlar olarak görüyorum; fakat site yönetiminin, insanın en üst üreticilik eseri olan sanata popüler kültürün ürettiği yozlaşmanın hakaret edişine göz yummasını anlayamıyorum. gerekli önlemlerin alınacağını umuyorum.
Bach,dali,picasso hatta bunuel de o eleştirdiğiniz liberal/kapitalist sistemin sayesinde ortaya çıkabildirler. Komünizmin yasakçı ve mutlak eşitlikçi sisteminde bu insanlar nefes bile alamazlardı tıpkı şuan sizin de sizin gibi düşünmeyenlerin yorumlarını kaldırtmak için site yöneticisine yaptığınız telkin gibi.
aşırı derecede kötü bir film. izlenmeye kesinlikle değmeyecek ve aldığı puanun yarısını haketmeyen bir film. Umarım başlamadan önce yorumları okuyup izlemekten vazgeçersiniz . Ya da izledikten sonra yorumlara bakıp daha önceden yorumları okumadığınız için pişman olursunuz
Bunuel sinemasının genel hatlarını gündüz güzeli (Bella du jour) filmine yazdığımız yorumda vermiştik. Kullandığı gerçeküstü imgelerle bir çok okumaya gelebilecek bir sineması vardı. Bunuel’in Burjuvaziye (iktidardaki devleti ele geçirmiş zengin sınıf, bizdeki serveti bir milyar doları aşan 300 küsur aile) karşı Bunuel’in tepkisi ve nefreti vardır. Bu nedenle bir çok filminde onunla alay eder. Çünkü şan şöhret, eğlence, zenginlik içinde yaşasa da onun asalak ve görgüsüz olduğunu bilir. Ayrıca şımarık ve kendini beğenmiş bireylerden oluştuğunu da görür..Bu filmde burjuvaziye bir türlü yemeğini yedirmez Bunuel..Yokedici Melek filminde de bir balo veren burjuvazi (gerçeküstü Bunuel imgesiyle) salonu bir türlü terk edemez. Zaman ilerledikçe de açlık, ve susuzluk, havasızlık başlayınca Burjuvazinin o kibirli, herkesi küçümseyen tavırları gider, bencil, saldırgan, bayağılaşan bir insan yığınına dönüşür. Böylece Burjuva sınıfını diğer insanlarla eşitler Bunuel. Dediğim gibi Bunuel’e başlanacaksa bu filmden değil, ‘Unutulmuşlar’ dan başlanmalıdır. ‘Nazarin’ de olabilir. Ayrıca Sevgili Aaron’dan Bunuel’in ‘Çöllerin Simonu’ filmini mümkünse bekliyoruz.
bu film tam bir zaman kaybı.. cok sıkıcı…ama site harika..
harikasınız,yeni filmler beni benden aldı.emeğinize sağlık
Daha fazla Bunuel demiştik; harikasınız!
çok sıkıcı ikinci partı izleyemedim bile