
The Cabinet of Dr. Caligari
(Das Cabinet des Dr. Caligari)
- IMDb Puanı 8.0
- Yapım Yılı 1920
- Ülke Almanya
- Yapım Şirketi Rialto Pictures
- Film Süresi 67 dakika
Kategori
Yönetmen Robert Wiene
Senaryo Carl Mayer, Hans Janowitz
Dr. Caligari'nin Muayenehanesi, Robert Wiene'nin yönettiği 1920 yapımı Alman dışavurumcu film. Sessiz sinema döneminden çekilmesine ve siyah beyaz olmasına karşın tarihte sanatsal olarak en çok etki uyandıran filmlerden birisidir.
"Doktor Caligari’nin Muayenehanesi", Weimar dönemi sinemasının her yönüyle bir temsilcisi, ulaştığı en üst noktalardan biri; bunun yanında birçok sinema eleştirmenine göre yönetmen Robert Wiene’nin sinemada ulaştığı en üst noktadır. Doktor Caligari'nin Muayenehanesi sinemada Alman Dışavurumculuğu olarak adlandırılan ekolün ilk örneğidir. 1919 yapımı bu film seyirciye genel anlamda Alman Dışavurumculuğu’nun özünü kavratan sessiz bir deneyim, hiç de yanlış olmayacak bir benzetmeyle Munch’un çığlığındaki ifadenin sinemada kendine yer bulmasıdır.
Film, küçük bir Alman kasabası olan Holstenwall'da işlenen esrarengiz seri cinayetleri konu alıyor. Francis adlı genç bir adamın ağzından anlatılan hikaye, Francis'in, yakın arkadaşı Alan ve her ikisinin de aşık olduğu Jane ile birlikte gezici bir panayırı ziyaret etmesiyle başlıyor.
"Doktor Caligari’nin Muayenehanesi", Weimar dönemi sinemasının her yönüyle bir temsilcisi, ulaştığı en üst noktalardan biri; bunun yanında birçok sinema eleştirmenine göre yönetmen Robert Wiene’nin sinemada ulaştığı en üst noktadır. Doktor Caligari'nin Muayenehanesi sinemada Alman Dışavurumculuğu olarak adlandırılan ekolün ilk örneğidir. 1919 yapımı bu film seyirciye genel anlamda Alman Dışavurumculuğu’nun özünü kavratan sessiz bir deneyim, hiç de yanlış olmayacak bir benzetmeyle Munch’un çığlığındaki ifadenin sinemada kendine yer bulmasıdır.
Film, küçük bir Alman kasabası olan Holstenwall'da işlenen esrarengiz seri cinayetleri konu alıyor. Francis adlı genç bir adamın ağzından anlatılan hikaye, Francis'in, yakın arkadaşı Alan ve her ikisinin de aşık olduğu Jane ile birlikte gezici bir panayırı ziyaret etmesiyle başlıyor.
psikolojik gerilim filmlerinin atası, kesinlikle muhteşem bir deneyim 9/10
yıl 1920! henüz sinema adına ortaya konulan fazla bir yapımın olmadığı yıllar.. bu film bana kalırsa, 1920 yılının, savaş dönemlerinin, insanların karamsarlıklarının arasında parlıyor. bütün o karamsar tablosu ve yarattığı ürkütücü atmosferiyle resmen parlıyor! o yıllarda, yaşanan olaylar ve hissedilen duygularla bu film yazılmış ve çekilmiş; filmin her anında hissedebilirsiniz bunu. izlediğim her anında 1920’de çekilmiş bir film olduğunu tekrarlayıp durdum ve resmen mutluluktan bayılacaktım! içten bir şekilde itiraf etmeliyim, bu filmi izlemek ama her yönüyle; o zamanın almanya’sını hayal ederek, insanların duygu ve düşüncelerini hissederek, kendimi filmin müziklerine kaptırarak ve her yazıyı okuduğumda yüzümde oluşan tebessümle 1920’de çekilen bir filmi izleme ayrıcalığına sahip olduğumu hatırlayarak, beni mutlu etti. sinema tutkunu olarak söylemeliyim, bu film benim için eşsiz bir yapım değerinde kalacak..
Sahne dekorları ” Art nouveau nedir ?” sorusuna somut bir örnek olabilir.
çeviri yapan arkadaşlara sesleniyorum. “We both love her” cümlesini “biz birbirimizi seviyoruz” diye çeviriyorsan, bırak çevirme kardeşim, bilmeyene yazık. Bilmiyorsan uğraşma
1919’dan bahsediyoruz. Emeklemiyor bile sinema. O halde iken bir kuram oluşturmak yürek ister. Fransız yeni dalgası, italyan yeni gerçekçiliği veya hollywood efektçiliği gibi algılamamalı o yüzden bu filmi. Doğmamış bebeğe don biçmenşn olumlucası dışavurumculuk. Alman toplumunun savaş sonrası bunalımı ve realizm, naturelizme karşı duruşu doğal olarak kaçışı simgeliyor. Dış dünyadan kaçışla sağlanan bir dışa vurum. Sanat doğanın yansıması ve tam taklidi yerine insan yansıması bir doğa. Kurgulanan hikaye yaratılan mekan ve oyunculuk açıkca ifade ediyor: bu sizin bildiğiniz şeylerden biri değil. Başka bir şey. Munch’un çığlık’ı ya da insanlığın çığlığı. Her halukarda değerli bir film
Sitenizde buna benzer filmlere de yer verdiğiniz için teşekkürler. Mükemmel bir film, her sahnesi birer tablo gibi
harika bir iş çıkarıyorsunuz. bu filmi başka yerde bulamazdım. kolay gelsin
düşünüyorumda hafif yağmurlu soğuk bir kış günü 1920 yılında berlindeyim filmden çıkıyorum film bitmiş soğuyu hissedince ürperiyorum ve yürüyorum evime gidiyorum ne mükemmel bir filmdi diyorum yada ne iç karartıcıydı bilemiyorum çünkü o bunalımlı yılları yaşamadım. ama şimdi sadece bu filme güzel demek yetmez hissedin işte o karamsar ruhları.. yokolan dünyaları ölen düşleri şimdi 2014 te diyorum ki daha ıyısı olamazdı
Gerçekten bir klasik…o döneme göre oldukça iyi bir film,ışık,kurgu ,kamera açılarıyla başarılı bir Alman ekspresyonizm akımının temsilcisi….
bu filme yorum yapılmamış, hayret. Tarihi sanatsal açıdan ve konu itibarile de iyi bir film, müzikler aşmış, sahne dekorları da tam yerinde. Bu tür filmlere de sitenizde yer verdiğiniz için teşekkürler…