
Star Wars Episode IV: A New Hope – Yıldız Savaşları Bölüm IV: Yeni Bir Umut
- IMDb Puanı 8.6
- Yapım Yılı 1977
- Ülke Amerika
- Yapım Şirketi 20th Century Fox
- Film Süresi 121 dakika
Kategori
Bir Star Wars hikayesi olan Han Solo, Rogue One ve Star Wars: Episode III - Revenge of the Sith - Yıldız Savaşları: Bölüm III - Sith'in İntikamının devamı niteliğindedir ve bu üç bölümünde de yaşanan olayların devamındaki konularla devam ediyor. İsyancı gruplar Jyn'in gönderdiği Ölüm Yıldızı silahı planına ulaşırlar, Han Solo ve Anakin'in oğlu ve kızı ile bir araya gelirler amaçları ise imparatorluğun hain planlarını bozmak.
splatter bence sen ne izlediğinin farkında değilsin. star wars serisinin tarihini, kültürünü bilmiyorsun. bu film sıradan bir aksiyon filmi değil.
mükemmel bir film niye vasat dedinizki iyiki izlemekten vazgeçmemişim çok mükemmel bir film izleyinnn
kesinlikle vasat bir film değil sıkılmadan merakla sonunu kadar izliceğiniz bir film. film konusunda secıcı bırı olarak bunu yazıyorum ha2i arkadasın yorumuna aldanıp filmi izlememezlik yapmayın.
tek kelimeyle vasat.bu kadar olumlu yorumlanmasına sasırdım,vakit kaybı,artı dunyanın en komik ve beceriksiz polisler mantıksız konu gecişleri kotu oyunculuk kotu yonetmen…ve yeşilcam vari bi son…onca filmin arasından bu filme vakit ayırdıgıma inanamıyorum…cok fena…eger zor filim begenen biriyseniz yada secici iseniz kesinlikle uzak durun…
Güzel bi filmdi eğer hala izlemediyseniz daha fazla ertelememenizi salık veririm.
g.koreliler neyi basit yaptı ki zaten 😉 zor ve karışık bi kurgu ama çok iyi film.. yine çok iyi ve yine g.koreden..
teşekkürler unutulmazfilmler.co
Arkadaşlar öncelikle benim gibi yorumları dikkate alıp film izliyorsanız, kesinlikle izlemelisiniz.Şimdiye kadar izlediğim en iyi polisiye filmlerindendi.Site içi puanına güvenebilirsiniz.Hiç sıkılmadan izleyebileceğiniz bir film.Umarım bu yorumumla izlemenize vesile olurum…
izlediğinize pişman olmayacağınız, kurgusuyla sizi son derece şaşırtacak ender filmlerden biri diyebilirim..
bu filmi izleyip de öncül üçlemedeki anakini aramayan yoktur; usta yodayı ya da… hikaye hayalkırıklığı ne yazık ki daha da kötüsü öncül üçlemedeki oyuncuları arıyor insan. öncül üçleme olmasaydı izlenmezdi sanırım.
Evet bir oldboy kadar olmasa da kurgusu onla yarışır, polisiye olarak çok güzel bir film tahminlerinizde sizi yanıltıyor ama kendinizi filmin içinde gibi hissediyorsunuz.
Bu filmin bilim-kurgu ile ne alakası var anlamadım. Daha önce defalarca kez izlemiştim. Künyesinde tür kısmına neden bilim-kurgu yazılmış ki? Film her şey olabilir ama kesinlikle bilimkurgu değil.
güzel film dram gizem polisiye
Konu olarak güzeldi fakat güney kore sinemasında çok güzel filmler seyrettiğim için pek kalıcı olmadı bende. Yinede güzel filmdi.
Hakikaten senaryo ve kurgu şaşırtıyor ve bir annenin acısı ve sessiz çığlıkları ancak bu kadar güzel bir senaryoyla anlatılabilirdi. Kesinlikle izleyin biraz uzun ortalarda sıkıyor ama muhakkak sonunu getirin! Şaşıracaksınız!
bence bu zamana kadar yapılmıs olan gizem filmleri içinde bunlara bazı ornekler ….tabı oldboy biraz ayrı tuymak lazım.the body…incendies ..kadar etkılı olmus cok ıyı kurgulanmıs muthıs bı senoryo gercekten soluksuz ızledim herkese tavsıye ederım…
mükemmel aksiyon, mükemmel yapı
Gerçekten güzel bi konu, güzel kadrajlar, güzel müzikler, yüksek seviyede oyunculuklar.. ta ki finale kadar. Bu nedir arkadaş, büyük bir heyecanla izlerken ki en sevdiğim tür psikolojik filmler, ne olduğunu anlamadım. Bana film yarım kalmış gibi geldi. Finale kadar her şey mükemmeldi keşke farklı bir son olsaydı. Teşekkürler unutulmazfilmler.co…
izlemeyenlerin çokta fazla birşey kaybetmeyeceği bir film. aksiyon fazlasıyla var fakat ayakları yere basmıyor.. film şayet daha gerçekci bir çizelgede ilerlemeyi başarsaymış daha iyi olurmus..
Film seçimi ve beğeni listemizi yaparken sorulması gereken doğru soru, bir film toplum ve birey yani insanlık için mi, yoksa gişe hasılatı için mi yapılmalı sorusu..ABD’nin Hollywood’adlı sinema endüstrisi, buna hiç düşünmeden gişe hasılatı diye cevap veriyor. Buna da şaşırmamak gerek, çünkü bu ülke, dünyayı hem siyasi olarak kontrol ediyor hem de her ülkedeki sinemanın hacim olarak ortalama % 85ini Hollywood filmleri kaplıyor. Peki bakalım dünya uluslarına, Hollywood filmleri gibi mi sinema yapıyorlar? Bir İngiliz Ken Loach, bir Alman Fassbinder, Bir İtalyan Antonioni, bir İspanyol Almodovar , bir Yunan Angelopoulas, bir Meksikalı İnarritu, bir İranlı Abbas Kiarostami, bir Kürt Bahman Ghobadi, bir Fransız Truffaut, bir Macar Bela Tarr, bir İsveçli İngmar Bergman, bir Türk Nuri Bilge, bir Danimarkalı Lars Von Trier, bir Rus Tarkovski, bir Koreli Ki-duk kim ..vb yönetmenlerin yaptıkları filmler Hollywood tarzında mı? Kesinlikle hayır. Hem dünyanın, hem ülkelerinin, hem de felsefi olarak insanlığın dertlerini işliyorlar, bir çözüm arıyorlar, en azından yeni bir şeyler aramanın ve söylemenin bir çabası var.. Bugün Hollywood’da, Beyaz Saray’ın, Pentagon’da ise Hollywood’un irtibat bürosu vardır. Adeta ABD nin propaganda bakanlığı gibi çalışır bunlar. Amerika, bu film endüstrisi sayesinde tüm dünyaya kendi fikirlerinin satar… Kendi ülkesini özgürlükçü ve liberal görüşün hakimi olduğu bir fırsatlar ülkesi olarak tanıtır.. Bu sinema endüstrisinin kontrolü, üç beş yapımcının değil, Exxon Mobil, Ford, Hewlett Packard, ITT, General Motors, Microsoft, Bank of America gibi ABD nin dünya devi çok uluslu şirketlerin elindedir. İşte milyar dolarlara milyar dolar katan bu sektör, yalnız kendi ülkesinde değil her ülkenin sinema sektörünün büyük kısmını ele geçirmiş durumda. Ulusal sinemaların gelişmesi bu nedenle zora girmiş durumda.. Bu nedenle bu film yorumunda hiç de ayrıntıya girmeye gerek yok, İnception nasıl bizi rüyalar aleminde uyutuyorsa, bu da uzayın derinliklerindeki savaş heyecanı ile bizi ipnotize ediyor. Bu tür filmlerin tek farkları büyük bir teknolojik şov ve görsellik şöleni sunması. Bu filmi izleyin ya da izlemeyin demenin bir anlamı kalmamış; çünkü zaten yarım milyon izleyicimiz izlemiş, bir rekor yani, tıpkı diğer Hollywood şovları olan, Rambo, Rocky, Harry Potter,Yüzüklerin efendisi serileri gibi..Buna da saygılıyız ama en azından bu Hollywood ürünlerini iyi tanımalı diye düşünüyorum. En çok insanı üzen de maalesef bizim seyircimizin bir kısmı da bir Bergman, Bela Tarr, Angelopoulas, Tarkovski, Nuri Bilge filmine “anlaşılmıyor ” tepkisini gösterip, kilo ile yapılan ABD filmlerinin karşısına elde patlamış mısırla geçmeleri. Çünkü film beğenme kriterlerimiz bile üzgünüm ki Holywood tarafından zaten belirlenmiş. Heyecan duymalıyız, eğlenmeliyiz, finalde hayret etmekten dilimiz tutulmalı, kadınlar seksapeli ile büyülemeli ve esas oğlan olağanüstü işler yapmalı..Bence kendi gerçeğimize dönmeliyiz.
Uzun zamandır aklımdaydı bu fenomen seriye başlamak start werdim bakalım,ilkinin yılına bakarsak teknoloji dehşet yahu o: güç,mistizizm durumlarını karıştırmasalarmış daha iyi olabilirdi gibi gerçi,son sahnede öle bi cuhuşlu gittiler ki madalya almaya değilde ewlenmeye gidiolar sandım ama iyki olmadı ter attım (((: teşekkürler unutulmazfilmler.co…