
Spring, Summer, Autumn, Winter… and Spring – İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış… Ve İlkbahar
(Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom)
- IMDb Puanı 8.1
- Yapım Yılı 2003
- Ülke Almanya, Güney Kore
- Yapım Şirketi Sony Pictures Classics
- Film Süresi 103 dakika
Tabiatın bütün güzelliklerini birarada toplayan bir gölün ortasına kurulmuş yüzen bir ev, yaşlı bir rahip ve yanında ona eşlik eden küçük rahip adayı...Yaşlı rahip, ufak çocuğa nasıl rahip olunacağını inanılmaz bir bilgelikle ama bir o kadar da doğal bir akış içinde öğretir. Bu şekilde geçip giden mevsimler ile büyüyen çocuğun geçirdiği evrim, son derece doğal bir ahenk içinde ilerlerken sıra artık büyümüş olan çocuğun öğrendiklerini gerçek hayata nasıl yansıtacağını görmeye gelir. Ufak yaştan beri öğretilen erdemlere rağmen asıl öğretimin hayatın kendisi tarafından yapıldığının farkında olan bilge rahip için ise bekleme ve görme zamanıdır. Sessiz olduğu kadar etkileyici ve tam bir görsel şölen olarak beyazperdeye yansıyan ve gösterildiği bütün festivallerde büyük beğeni ile karşılanan İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... Ve İlkbahar, yönetmen Kim Ki-Duk’un sinemasına dair pek çok önemli ipuçlarını da içinde barındıran bir film. Spring, Summer, Autumn, Winter... and Spring altyazılı izle meniz için sizlerle...
Kaybettiğimiz müzisyenlerin şarkısını dinleme huyum bu gece kaybettiğimiz bir yönetmenin filmini izlemeye evrildi. Daha önce “Boş Ev” filmini izlemiştim ki tekrar izleyeceğim o filmi de…
Bu film özelinde konuşmak gerekirse, doğanın ve hayatın biz ona nasıl davranır isek er ya da geç bize aynı şekilde geri döneceği fikrini sadelik ve derinlikle anlatan bir film. Tabii o dini inancın ritüellerine hakim değiliz ama yine de mistik havayı hissetmek mümkün.
Ben yağmur dualarına çıkılan şu günlerde bu filmi izlemiş olarak diyorum ki, biz insanlar ağaca, doğaya, hayvana ve başka bir insana olan kötülüğümüzü dünyaya aşıladıkça ileride daha kötü yeni yıllara girmeye devam ederiz.
Teşekkürlerimle, iyi seyirler…
Özelde Zen Budizminin genelde ise Budizmin temel düşüncelerini Zen’in düzenleyici ilkesi diyebileceğimiz “her bakımdan yalınlık” ilkesini bir an bile unutmadan, ihlal etmeden sinema gibi birçok açıdan savurgan bir sanatta böylesine güzel anlatmak büyük bir sanatsal yetenektir. Sadece bu filmi bile beni bir Ki-duk hayranı yapmaya yetti. Darısı bizim Ceylan, Demirkubuz ve Kaplanoğlu gibi fikri olmadan “film çevirmeye” çalışanların başına…
Tek kelime ile muhteşem bir film. Kim Ki Duk gene yaptı yapacağını sessiz ve derinden. İnsanın, insanda olmaması gereken yanlarını deşifre ederek mesajını vermesi gereken yerlere iletti. Anlayan anlar. Bu dünyada her bir birey ektiğini biçer. İnsan olmanın zorluklarını nirvanaya çıkmış ustanın söylemlerinden ve hareketlerinden anlayıp filmin özüne odaklanmak harikaydı. Ve muhteşem doğa manzaraları ile birlikte. Teşekkürler.
Film insanın hayat sürecindeki içsel ve dışsal devinimlerini çok iyi anlatmış kanımca.
Biraz da ”ne ekersen onu biçersin” atasözü de mevcut.
Müthiş bir görsel şölen ve harika bir sanat filmi. Kesinlikle izlemeli ve çıkarımlarda bulunmalısınız.
İmgeler ve manalarını izlendiği esnada hepsini anlamak zor olsa da, insanın yaşam döngüsünü anlatan, çok duru ve izlerken huzur veren, Budistlerin hayatımızdaki mutsuzluk ve acının kökenine inip onlardan arınma çabası, meditasyon ve karma gibi kavramları işleyen enfes bi’film. 9/10
Şiddet ve muktedirliğin, insan varoluşunun parçaları olduğu çok güzel anlatılmış. Küçücük çocuk hayvanlara işkence etmekten nasıl da zevk alıyor.
Film kültür ağalarina hitap ediyo. Ama ben toprak agasiyim. Asil deneyim hayattir evdeki hesap carsiya uymaz demenin en sıkıcı anlatimi diyebilirim. Verdigi duygulari bicogumuz sevebiliriz ama veris sekli bicogumuzun sevmeyecegi turde. Buyuklerimiz bizi hayat hakkinda hep uyarir ama onlar gibi olmadigimizi dusundugumuz icin uyarilari dikkate almayip hata yapariz. Cunku biseyi anlamak baskadir idrak etmek baskadir. Iyi seyirler