
Persona
- IMDb Puanı 8.1
- Yapım Yılı 1966
- Ülke İsveç
- Yapım Şirketi Criterion Collection
- Film Süresi 83 dakika
Kategori
Yönetmen Ingmar Bergman
Senaryo Ingmar Bergman
Ödüller 1 BAFTA Film Award. Diğer 6 ödül & 3 adaylık.
Elisabeth Vogler tiyatro oyuncusudur bir oyun sırasında aniden sessizliğe bürünür ve bir daha konuşamaz. bir daha da konuşmayan önemli bir tiyatro oyuncusudur. Doktorlar ile sorunu çözmeyince, Alma ile bir yazlığa gider. Elisabeth suskunluğuna devam ederken, Alma içini dökmeye başlar.
ulan insan ömrü ortalama 65 yıl iken, bu kadar derin düşünmenin anlamı var mı? benim felsefem basit, koy götüne rahvan gitsin, kafamı yorduğuma değmedi.
hayatlarınıza bu kadar anlam yüklemeyin, hepimiz birer yıldız tozundan ibaretiz.
psikolojiye dair hiç bir makale ve kitap okumadıysanız sadece anlayacağınızı sanacaksınız. öyleki filmin her safhası terminoloji, literatür. etkileyici bir filmdi teşekkürler bergman acıların çocuğu
9
Bu filme herkes kendince anlamlar yükleyebilir, ya da kendince başka pencerelerden başka dünyalar görebilir.. Ama bunlar pek de umrumda değil. Çünkü bana hiçbir şey hissettirmedi. İzlediğimde “bunu ben de karalardım bir kağıda, kesik kesik bir film yapardım, izleyenler sanat desin anlam yükleyip uğraşsınlar” diyesim geldi. Emeğe saygısızlık olacak ama gerçekten izlerken hiç keyif almadım.
Bir Kieslowski ya da bir Tarkovsky değil.
film de bahsedilen bilinç ile bilinçdışı arasındaki değişim hayata karşı. buna junk diyolar psikolojik bir görüş olgu sen de nasıl bir karşılık bulursa aslında. bir yere oturtamaman içinse belki de vakti değil bir gün tekrar izle.
Film hakkında isabetli değerlendirmeler yapabilmek için C.G. jung’un Analitik Psikoloji isimli kitabını okumak faydalı olabilir.
Bence bu film depresyondaykenki boşlukta kendimizle yaptığımız monologları konu almış. İki kadında aynı kişi ama biri geçmişteki o diğeri şimdiki. Geçmişteki yaşantımız suskun kalır bize sadece onları eleştirmek kalır.
müthiş bi filmdi üstüne aed adlı arkadaşın yorumunu okumak tam kavrıyor herşeyi
Kim hasta,kim bakıcı?Bergman ın hastahane koridorlarında kafasının içine düşen kuşku buydu.Hayatımızı yaşarken gerçekten neyiz biz?Yaşadığımız hayatla yaşadığını bildiğimiz hayatın bir olmadığı hususunda ne derece bilinçliyiz?Rol çalıyoruz ancak böyle hayatta kalabiliyoruz.Suyu bir ayna olarak kullandığımızda,toplumun sır edindiği Elektra oyunununda yan rollerdeyiz,sessizliğe ve gerçeğin içyüzüne izinsiz bir gösteri bu.İspatlamak mümkün değil,hem kesirin paydasız hem de payı.
harikaa… psikolojiye ilgisi olan insanların zevk alacağı bir film olduğunu düşünüyorum. film bittiği zaman taşların tam olarak yerine oturmadığını hissettim. ancak https://filmhafizasi.com/bergmanin-yuzleri-persona/ yorumunu okuduktan sonra vay bee dedim. kısacası 80 dakikanızı ayırdığınıza pişman olmayacağın bir film olduğunu düşünüyorum..
Sanat filmi övüp yerlere göklere sığdıramayan sanat yalayıcı kesimin yerlere göklere sığdıramadığı film. Böylesine bir giriş yapmamın sebebi iyi şeylerin kötü kitlesi olmasına olan sitemimden. Fakat her zaman bu film listemde olacak bir film. Anlaşılmak için çaba sarfedilmesi gereken bir başyapıt.
transpersonel bir sanat.
anlayıp anlamama meselesinden öte anlaşılması gereken bir mevzu,
konuşmayınca sessiz olduğunda yalnız olduğunda maskesiz mi oluyorsun… insan olarak ne sessiz ne de yalnız olabilirsin… bir orta yol’cu olan Nebi demiş ki: “konuştuğunda başkasından hoşnut olmayacağın bir cevap gelecekse onu söyleme.” Arifler de “ya hayır söyle ya da sus” demişler… bilen bazıları da “deme! kelam canlıdır, her şeyi deme!” demişler… sonuçta konuşmamak ne gerekli ne de mümkün… ve düşünmeye günah yok ama söylenen/yapılan hesaba çekiliyor… illa orta yol, illa edep!…
yapılmış en iyi filmlerden biri benim kanaatimce. sinemanın tek bir dili ve anlatımı olmadığının kanıtı ve şuan bile hala pek çok yapımcı-yönetmen-senariste ilham kaynağı olan, çok sağlam ve katmanlı bir baş yapıt.
Haddim olmadan notladım. Bir filmi ilk defa not alarak izledim.
“Biz ızdırap çeken, savunmasız ve yalnız çocuklarız….”
Bu film tarz olarak farklı bir film. Zevk alanı var almayanı.. Standart filmlerden daha farklı ama 2 şeyi sevmiyorum. Birincisi bu tarz filmleri malzeme olarak kullanıp kendini kültürlü, çok okuyan, elit ve entellektüel gösterip, filmi beğenmenleri aşağılayarak prim yapmaya çalışanları; ikincisi bu tarz filmlere alışıldık olmadığı için, hergün tv de gördüğü filmlerden farklı olduğu için, ”bu neymiş yeaa” diye farklı tarzları aşağılayanları.. Filmi isteyen beğenir, isteyen beğenmez. İsteyen derin anlamlar çıkarır isteyen anlamsız bulur. Fakat bir film üzerinden nefret kusmak kim olursa olsun acziyettir.
kral çıplak diyenlere aptal diyen insanların övdüğü anlaşılmaz saçma bir filmede herkes kendi zihninden anlamlar yüklemiş , hiç ama hiç tavsiye etmem
flm açılmıyor
İzledikten sonra uzun bir süre etkisinden çıkamadım.Arkadaşlar filmle ilgili çok güzel analizler yapmışlar ve pek de söze gerek kalmamış açıkçası. Bu film çok şey anlatıyor. Tabi anlayana..
sanat evrenseldir. anlamamak belki de bir arayış yoksunluğunun sonucudur. alışmanın ve kabuklaşmış bir yüzün. yani onu çıkaramıyor insan. bayat geliyor felsefe örneğin. anlamsız geliyor. ama sanat evrenseldir. sanat, mülkiyet ve piyasa kavramlarından bağlarını atmaya karar verdiğinde rüştünü ispat ediyor sanki. neticede böyle güzel eserleri seyrediyor yahut okuyoruz. yani mülkiyetten uzaklaşınca. böyle olunca, bunları sadece ben izleyeyim, anlamayan izlemesin vs… çocukça. çünkü bu insanlar fil dişi kulelerinde oturmak isteselerdi zaten insanı bu denli irdelemezlerdi. onlar basit bir hemşireyi bu denli derinden anlatma çabasındalar. sonuç olarak hakaret edip insanları küçümseyeceğinize bir iki inceleme yazısı önerin. kitap önerin. insanları küçümsemeyin. siz şunu izleyin gibi yorumların ise hiçbir değeri yoktur. küçük bir kıvılcım nelere sebep olur. sen hele bir ışık tutmaya çalış. sahiplenme sanatı!
sonuç olarak filme dönecek olursam, kendimi Edip Cansever okuyor gibi hissettim. Bence baya baya korku filmiydi. bir tokattı. en okkalı cinsinden. ve AED arkadaşa teşekkürler. yazıları, anlama çabamıza büyük katkı sağlıyor.