
Mood Indigo – Günlerin Köpüğü
(L'écume des jours)
Boris Vian'ın aynı isimli romanından uyarlanan Günlerin Köpüğü, yönetmen Michel Gondry tarafından beyazperdeye taşındı. Romanın baş kahramanları Colin ve Chloe'ye Romain Duris ve Audrey Tautou hayat veriyor. Gerçeküstü ve şiirsel bu hikayede , idealist ve mucit bir genç olan Colin , Chloé adında Duke Ellington'ın Blues'larından birinin dünyaya gelmiş haline benzeyen genç bir kadınla tanışır. Bir aşk hikayesi olan evlilikleri Chloé'nin ilginç bir hastalığa yakalanması ve ciğerlerinde büyüyen nilüfer çiçeğiyle hüzüne dönüşür. Fantastik bir Paris'te Colin ise gitgide daha absürd işlerde çalışarak Chloé'yi iyileştirmeye çalışır. Mood Indigo - L'écume des jours - Günlerin Köpügü 720P görüntü kalitesinde altyazılı izle meniz için sizlerle..
Kitap uyarlaması olan filmlerden pek hazzetmem ama bence bu film çok başarılı olmuş, en az “A Clockwork Orange” kadar güzel bir uyarlama bence.
kitabı çok beğenmiştim ama başarılı bir uyarlama olmamış bence
Ne güzel bir filmdi öyle.. Ütopyalar,absürtlükler..
yok böyle bir film eşi benzerini bulamazsınız
uzun zamandır aklımda bir soru vardı en absürt film nasıl acaba diye bugün cevabına ulaştım bu film dünyanın gördüğü en absürt kara mizav ve hicivlerinden oluşuyor kesinlikla muhteşem kurgu oyunculuklar atmosfer anlatılanlar olay örgüsü aşırı uçarı birşey
yaptığı göndermeler hicivler hatrı sayılır bir saygıyı hak ediyor son dönemlerde başarılı bulduğum ender filmlerdendir
kitabı bile sollamış bir film. abdurtlüğün ne demek olduğunu bi çok sanat dalının bir araya gelemeyeceğini bilmeyenlerin yaptığı kötü yorumlara aldırış etmeden izleyin. sizde onlardansanız kesinlikle izlemeyin.
Farklı bir filmdi ve sonunu pek anlayamadım.
Michel Gondry, Eternal Sunshine of the Spotless Mind ile bilinir ama yönetmenin izlediğim ilk filmi buydu ve diğerini de sırf bu filmden dolayı izlemiştim.
Filmi iki kere izledim. İlk izlediğimde o kadar saçma gelmişti ki… Hatta rahatsız olmuştum. Ama sonrasında izleyince kafamda bir şekil oluştu.
Bilmeyenler için söyleyeyim, film kitap uyarlaması. Hatta uyarlama değiil, kitabın aynısı. Şöyle düşünün.
“Adam sabah uyandı, çok neşeliydi, pencereden süzülen ışık huzmelerinden gelen melodiyi duyuyordu.” yazıyor kitapta. Mecaz anlam ve söz sanatı var. Filmde ışık huzmeleri birer tel olup enstrüman gibi sesler çıkarıyor.
Ya da, “Aşçı mutfakta haylaz bir yılanbalığını doğramaya çalışıyordu.” kitapta kastedilen anlamıyla kaygan bir balık yok, gerçekten yaramazlık yapan bir yılanbalığı var.
Örnekler çoğaltılabilir. Bu durum bana edebi bir zevk verdi açıkçası. Öte yandan beni en çok etkileyen nokta güllük gülistanlık olan evin sıkıntıların büyümesiyle gerçek manada küçülüp karanlıklaşmasıydı. Rengarenk başlayan film siyah-beyaz bitiyor. O kadar etkileyici ki ve gerçek ki.
Filme bireysel zevklerimden dolayı puanım 10. Kafanızı dağıtmak istiyorsanız söylediklerimi de dikkate alarak izleyin.
En azından farklı bir tarz görmüş olursunuz. 🙂
Alttaki yorumları okudum bazı olumsuz yorumlar vardı biraz soğudum başta ama Satta nın yorumuna güvenip izledim. Gerçekten iyiki izlemişim sıcacık bir film.. Birde arkadaşlar nerenizle izleyipte yorum yapıyorsunuz? Sizin saçma yorumlarınız yüzünden böyle harika filmleri kaçıran kaç insan vardır acaba ?
Yok artık… Buradaki yorumlar yüzünden filmi izlemeyi aylardır erteliyordum. Hadi ama arkadaşlar, bu kadar tanımsız, bu kadar anlamlı bir filmi okumayı bilmiyorsanız en azından saygı duyup yorumlarınızla kirletmeyin. Öyle ufak sahneler, öyle çok şey anlatıyordu ki. Tamam, şimdiye kadar hiç Jean Paul Sartre okumamış, de Beauvoir-Sartre ilişkisi üzerine bir fikri olmayan ya da sahiden hiç yaşadıklarıyla etrafındaki her şeyin çürümeye, küçülmeye, kararmaya başladığını görmemiş bir izleyici için bahsettiğim anlamların çoğu kaybolabilir belki ama sırf bu film değil, izlediğiniz her şey için bir açık fikirliliğinizin olmasını dilerim.
İzlemeye tereddüt ediyorsanız da, yormayan, sıcacık bir filmle her şeyi yüzünüze çarpan bir sona kendinizi hazırlayın derim. Tek kelimeyle muhteşemdi.
Çok güzeldi ve sonunda ağladığım tek film.Filmin sonlarına doğru başlardaki sımsıcak sahneleri özledim
Gerçek şu ki bu film herkesin anlayabileceği bir film değil bu kapıdayım. Fantastik bir film ve mantık dışı bi sürü öge var evet fakat bunlar öylesine uyumlu ve arka planda öylesine mesaj verici şekilde bir araya getirilmiş ki hayran olmamak elde değil. Arkadaşlar filmde çok güzel detaylar var beni en çok etkileyen ise kadının hastalığı süresince evlerinin git gide küçülmesi oldu. Muhteşem bir noktaya değinişmiş. Eğer içinde mutlu değilseniz her yer sizi boğmaya başlar. Tekrar söylüyorum mutlaka izleyin. Mutlaka muhteşem bir film
Hasta ziyaretinde getirilen çiçeklerin anlamının olabileceği farklı bir dünya . Michel Gondry filmlerine bayılıyorum .
demekki neymiş… her kitap filme uyarlanmazmış…berbat bir sonuç..
fantastik olmakla salaklığı karıştırmış film
Her AŞK biter birgün
Ama güzel ama acı biter…..
farkli yapmak istemisler ama tarzini hic begenmedim.. nasil olsa fransız filmidir severim deyip dalmayın…benim için vakit kaybı oldu.
öncelikle yüklediğiniz için teşekkür ederim izleyeli çok oldu ama bir kez daha izlemek güzel olucak boris vianın aynı isimli kitabından uyarlama bi film ama kitabı daha güzeldi bence amelienin audrey tautosu ve gadjo dilomuz romain duris için izleyeceğim :))
geleceği mükemmel bir retrolukta gösterip, ruhsal değişimleri fiziksel dünyaya harika bir şekilde yansıtmış. ciddi söylüyorum, çok sevdim
ne zamandır bu filmi bekliyordum. Teşekkürler unutulmazfilmler