
Late Spring
(Banshun)
- IMDb Puanı 8.0
- Yapım Yılı 1949
- Ülke Japonya
- Yapım Şirketi Criterion Collection
- Film Süresi 108 dakika
Kategori
Fevkalade duygulandırıcı bir film olan Geç Gelen Bahar, kaçınılmaz olanın nostaljik biçimde kabullenilmesini ele alır: çocuklar ile anne-babalarının yolu bir yerde ayrılmalıdır; dünyanın düzeni böyledir. Ozu'nun yaşama karşı sessiz, barışçıl ve son derece Japonvari bakışı, zihinleri yatıştırıp sakinleştirir.
Yasujiro Ozu Late Spring'te kendini adamanın, ayrılığın, aile sevgisinin gerçek ve etkili bir portresini çizer. Minimum arka plan görüntüleriyle dış etkenleri eleyerek orta ve alt sınıf Japon ailelerinin yaşamını dürüst bir biçimde yansıtır. Manipulatif ve yapay hikayelerden sıyrılan Late Spring halk insanının kötü durumuna duyulan kaygıyı, sıradan yaşamın güzelliklerinin yaşanmasını ve zamanın kaçınılmaz olarak akıp gidişini içtenlikle işler. Late Spring - Banshun 720P görüntü kalitesinde altyazılı izle meniz için sizlerle..
Yasujiro Ozu Late Spring'te kendini adamanın, ayrılığın, aile sevgisinin gerçek ve etkili bir portresini çizer. Minimum arka plan görüntüleriyle dış etkenleri eleyerek orta ve alt sınıf Japon ailelerinin yaşamını dürüst bir biçimde yansıtır. Manipulatif ve yapay hikayelerden sıyrılan Late Spring halk insanının kötü durumuna duyulan kaygıyı, sıradan yaşamın güzelliklerinin yaşanmasını ve zamanın kaçınılmaz olarak akıp gidişini içtenlikle işler. Late Spring - Banshun 720P görüntü kalitesinde altyazılı izle meniz için sizlerle..
Yine gerçekçi,doğal ve hisli. İyi seyirler.
Annenin ortada olmaması ve kızın babadan kopamaması akla elektra kompleksini getiriyor. 01:31:52 de babanın elindeki böyle buyurdu zerdüşt kitabını benden başka gören manyak var mı? Eğer gördüyseniz babamın mutluluk üzerine söylediklerine ek olarak nietzsche de şöyle der: mutluluk kısa ömürlüdür.Her an sona erebilir. mutluluk ideal tembellik durumudur. İnsanın, özgürlüğünü ve kendi fikirlerini kısıtlayan bütün engelleri aşacak büyük bir güç ve mücadele ruhuna sahip olarak hayattan memnun olabileceğini savunmuştur. Mutlu olmak, zorlukları aşıp hayatı yaşamak için orijinal yollar yaratarak bu güce sahip olduğunuzu kanıtlamaktır. Son tahlilde mutluluk arayışının sıkıcı bir israf olduğunu söyler.
Çok güzel çok samimi…
Noriko üçlemesinin ilk filmi. Geç gelen bahar, erken gelen yaz ve tokyo hikayeleri. Her birinde Hapın kültürü, evlilik, genç kızlık ve kadınlık üzerine fikri münasebetler, aile arasındaki samimi ve duyarlı ilişki… kısaca Japon hassasiyeti kokan bir üçleme bu. Ozu sineması dünya sinemamsı içinde çok kıymetli bu filmler dışında da. Diyaloglar, çekimler, renkli filmlerindeki kompozisyonlar çok çok keyifli. Edebiyatta sehl-i mümteni denilen bir tarz vardır. Kolay görünen imkansız. İşte öyle bir kolaylık ve öyle bir imkansızlık görülüyor Ozu’da. İnsani duyguları günlük hayatın sıradanlığında çok yüce bir sesle duyuruyor. Pek seviyorum peek
düzeltme: tokyo monogotari serinin son filmidir. sinema severlerden özür dilerim.
çok içten, duygusal, huzur dolu bir film. Ozu nun bu çok değerli üçlemesinin benim için ikincisi oldu. önce tokyo monogotari yi izlemiştim. yani ikinciyi izlemiştim. filmler arasında bir bağ olduğunu düşünüyordum o yüzden endişeliydim ama endişelenmeye yer olmadığını gördüm. çünkü oyuncular aynı olmasına rağmen karakterler başkaydı. bu üçlemede tek fark bu olsa gerek. erken gelen yaz filmini de çok yakında izleyip üçlemeyi bitirmeyi düşünüyorum. herkese tavsiye ederim. anneniz, babanız yani tüm aile efradınızla izleyebileceğiniz yegane filmlerden.
yasujiro ozu nun bu ikinci filmi oldu benim için ve dikkatimi çeken bir çekim yöntemi kullanmış. iki oyunculu sekanslarda vazgeçilmezi olmuş ozu nun. oyuncular çoğunlukla karşılarında duran kameraya bakarak diyaloglarını sergilemişler. bu da jest ve mimiklerin – ki daha ziyade mimik kullanımına ağırlık vermişler; el, kol hareketleri japon sinemasının ilk yıllarında çok nadir- daha ön plana çıkmasını sağlamış. bu yöntem bana 1920 lerin alman sinemasından çıkan dışavurumculuğu anımsatıyor. Ozu sadece başla sınırlandırmamış ve oyuncunun göğüs veya bel hizasından yukarısını görüntülemeyi yeğlemiş. tabi asıl fark Ozu nun oyuncularından beklediği abartılı bir mimik göstermemeleri olmuş. Bu da onun filmlerini çok naif yapıyor. Şayet Ozu Toshiro Mifune gibi bir oyuncuyla çalışsaymış muhtemel sette kavga çıkarmış. Gerçi Toshiro genelde epik filmlerde rol almış birisi. Öyle olduğu için Kurosawa yla devamlı çalışmış. hatta o kadar çalışmışlar ki muhtemel Noriko yla babasının ayrılıkları gibi zor olmuştur. bu nükteyle yazıma son veriyorum. Eğer yazımda bir spoiler içerme durumu olduysa okuyuculardan çok özür dilerim. siteye ve yazımı okuyanlara saygılar…
İzlediğim en yumuşak, en insani duyguların işlendiği, harika bir film. Hele diyaloglarda dinleyenin -hı -ım gibi karşılığı yok mu! Seni duydum anladım diyor. İnsanın en büyük ihtiyacı duyulmak görülmek. Yasujiro Ozu büyük yönetmensin!
Bu filmin bir önceki yapımını izlemiştim ilk filimdeki bazı karakterler bu filmde maalesef yoktu ama 4 kişiyle yine güzel film çevirmişler.
Amerikan kültürünün Japonlara nasıl aşama aşama geçtiğini savaştan sonraki Tokyonun halini güzel özetlemiş bence. Gary Cooper adının bu filmde ve gece yarısı kovboyu filminde geçmesi beni biraz düşündürdü.