
I Remember – Hatırlıyorum
(Amarcord)
Yönetmen Federico Fellini
Senaryo Federico Fellini, Tonino Guerra, Federico Fellini, Tonino Guerra
Ödüller 1 Oscar Kazandı. Diğer 18 ödül & 8 adaylık.
Büyük beğeni kazanan bir yarı otobiyografi olan Amarcord, 1930larda Mussolini hakimiyetinden hemen önce küçük bir Adriyatik köyündeki yaşam üzerine odaklanmaktadır.
İklim değişip bahar geldiğinde köyde bir festival düzenlenir ve yeni yaşamı kutlamak için sembolik bir şenlik ateşi yakılır. Meydandaki bu buluşma, film boyunca gerçekleşecek birçok buluşmanın ilkidir. Her bir araya geldiklerinde, topluluğun renkli üyeleri kendilerini bütünüyle ortaya koyup tuhaf kişiliklerinden övünç duyarlar. Fesat hâkim olur her yerde. Filme yayılan kaotik hava filmde açık bir olay örgüsü görülmesini zorlaştırır. Amarcord gerçeküstü birkaç sekansa bölünür ve bunlardan birkaçı rengârenk köy ortamında oradan oraya dolaşıp duran Titta adlı genç bir adamın çevresinde gelişir. Siyaset ve aile ilişkileri grotesk bir uyumsuzluk ortamında birbirine karışır.
Amarcord 1975 yılındaki En İyi Yabancı Film Akademi Ödülü de dahil tam 13 ödül kazandı. Fellini "En iyi yönetmen" ve "En iyi özgün senaryo" dallarında da Oscar'a aday gösterildi. Amarcord - Hatırlıyorum 720P görüntü kalitesinde altyazılı izle meniz için sizlerle...
İklim değişip bahar geldiğinde köyde bir festival düzenlenir ve yeni yaşamı kutlamak için sembolik bir şenlik ateşi yakılır. Meydandaki bu buluşma, film boyunca gerçekleşecek birçok buluşmanın ilkidir. Her bir araya geldiklerinde, topluluğun renkli üyeleri kendilerini bütünüyle ortaya koyup tuhaf kişiliklerinden övünç duyarlar. Fesat hâkim olur her yerde. Filme yayılan kaotik hava filmde açık bir olay örgüsü görülmesini zorlaştırır. Amarcord gerçeküstü birkaç sekansa bölünür ve bunlardan birkaçı rengârenk köy ortamında oradan oraya dolaşıp duran Titta adlı genç bir adamın çevresinde gelişir. Siyaset ve aile ilişkileri grotesk bir uyumsuzluk ortamında birbirine karışır.
Amarcord 1975 yılındaki En İyi Yabancı Film Akademi Ödülü de dahil tam 13 ödül kazandı. Fellini "En iyi yönetmen" ve "En iyi özgün senaryo" dallarında da Oscar'a aday gösterildi. Amarcord - Hatırlıyorum 720P görüntü kalitesinde altyazılı izle meniz için sizlerle...
Bu filme güzel diyenler kesinlikle dünya üzerinde film izlememiştir bence. Ya beynim döndü bi konusu bi başrolü bile yok ne kullandınız acaba güzel diyenler bomboş bi film
Bu filme iyi diyenler nesine demişler acaba sırf dönemi için ayıp olmasın diye 2. parttayım. Konusunu bile anlamadım daldan dala atlıyor
İşte yine ve yeniden bir sanat filmi. Daha önceden 8 buçuk ve tatlı hayat filmlerini izlemiştim. Bu iki film siyah beyaz olduğundan mıdır, Marcello Mastroianni olduğundan mıdır bilinmez birbirine çok denk ve benzer gelmişti. Ama bu filme apayrı bir parantez açılmalı. Bu film sizi bilinçaltına götürmekle kalmıyor, geçmişinize de götürmeye çalışıyor. Tabi siz ne almak isterseniz. Yorumlara bakılırsa birçok kişi kendince çocukluğundan bir takım kırıntılar koparmış. Ben böyle coşkulu bir yerde büyümedim, benim yaşadığım yerde böyle kadınlar hiç olmadı, öğretmenlerim hakkında hiç böyle düşünmedim, hiç de böyle davranmadım. Dini hususlarda hep saygılı oldum. Kendimi filmde bir yere koymak istediğimde ”heh şimdi oldu” diyebileceğim yer yalnızca faşizme ve onun haksız uygulamalarına maruz kalındığı sahnelerdir. Neden mi. Bunun için 1930 lara gitmeme gerek kalmıyor da ondan. Gölgem kadar yakın
AED ismli arkadaşımız geriye söylenecek bir şey bırakmamış.. fellini kiliseyle , daha doğrusu dogmatik değerlerle dalga geçmeyi, insanın iç dünyasının dışa vurumu olarak yansıta bilmiş., en acılı günlerde bile, çocuğun çocuk kaldığını, bütün çıplaklığı ile göstermiş. filmdeki KARNAVAL havası şimdiye kadar izlediğim tüm filmlerinde kendini gösterdiği gibi, eş zamanlı olarak, içine mutlaka hafif dalga geçilen dinsel bir figür koymayı ihmal etmemiş., günah çıkarmanında anlamsızlığını ortaya koyarken, gençliğin de beraberinde getirdiği, çinsel dürtünün, herkesce bilinen çıplaklığı fimi son derece doğal bir fon a oturtmuş. yine her filminde göze çarpan, SAAT ve KİLİSE ÇANI filmin akışınının değiştiğinin habercisi olarak karşımıza çıktı. Kasaba halkı kendileri ile övünüp, yapmacık davranışlar sergilerken bile , karnaval havası içinde doğal kalabilmeyi izledik, bütün oyuncuların kendi başlarına kaldığında "osurmak" dahil, DOĞALLIĞIN YAŞAMIN BİR PARÇASI olduğunu, gördük. Koca memeli ve koca popolu kadınlar, hafif mesrep kadınsal ögeler, Aklını hafif yitirmiş karakterler, Fellini sinemasının, temel taşlarından sanırım. (her filminde rastladığım ögeler) .. herkese iyi seyirler.
Amarcord sinema sanatının yüzakı sayılacak yapıtlarından biri
Bu büyük sinema Şöleni’ni bizlere sunan Federico Felliniyi şükranla anıyorum.
“Dedem duvar örerdi, babam duvar örerdi, ben de duvar örüyorum, peki evim nerede?".. Filmin içinden bir cümle ile başlayalım.. Sizce neden evi olmaz bu üç nesil inşaatçıların? Bu film, Fellini’nin en büyük, sinema tarihinin ise sayılı başyapıtı bence..Ayrıca o nostaljik, o büyülü anlatımıyla benim (ve bir çok insanın) kendisiyle özel bağlar kurduğu, defalarca seyredilesi bir film. İtalya’nın Rimini şehrinde doğan Fellini bu filmine, o şehirde konuşulan özel bir lehçe olan Romagnolo dilinde hatırlıyorum anlamına gelen “Amarcord” ismini koymuş, İtalyancası aslında” io mi ricordo”, yani ismin bile nostaljik bir anlamı var. Bir çok eleştirmen bu filme otobiyografik diyor, yani Fellini’nin kendi çocukluğunu anlattığı bir eser düşüncesindeler.. Bence değil, çünkü bu anılar hepimizin yaşayabildiği anılar. Hangimizin çocukluğunun geçtiği yerde bir mahallenin delisi veya hafifmeşrep bir kadını yoktur? Bu mahallede yeni ergen gençler bir araya geldiklerinde mastürbasyon partileri düzenlemezler mi? Hangimiz çocukluğumuzda dişilik damarı kalkmış bir kadının bize sarılışında masumiyetin dışında bir şeyler hissetmeyiz? Hangimizin geçmişteki öğretmenleri ,saplantılı, düş kırıklığına uğramış, mutsuz ve küçük hesaplar içinde değildi ki? Evet Fellini kendi çocukluğu ve gençliği şiirsel bir fantezi ile anlatırken, faşizmin aysak seslerinin duyulmasını ve kasaba halkının uyutulmuş kitle psikolojisi içinde bunun farkında olmamasını mükemmel bir şekilde resmeder. Herkes şenlikte eğlenirken, kasaba halkı hep beraber bir geminin kasabaya gelişine koşarken, faşizmin duyulmayan, ama hissedilen atmosferi kasabayı da sarmaktadır. Fellini o dönemdeki faşizmin kutsal sayılan değerleri ile de dalga geçiyor . Ellerine silah verilen gençlere jimnastik yaptırmak, içi boş görev bilinci ile gövde gösterileri yapmak, mahallede gece çalan, hoparlörün nerde olduğu bilinmeyen enternasyonal marşını susturmak için tüm binayı taramak..Şüpheli buldukları bir aile babasına işkence etmek..Kısaca faşizmin bugünkü tipik özellikleri yine karşımızda..Bu eylemleri yaparken aklını beynini kullanmayan faşistlerin düştüğü komik durumlar… Filmde o bizim halkımıza da çok benzeyen İtalyan ailesini ve onların sıcak aile ortamını da çok iyi de görürüz. Film boyunca herkesin birbirini tanıdığı o küçük kasabaya özgü insani sıcaklık bizi sarar. Kar da sanki en güzel bu kasabaya yağar. 42 yaşında aklını yitirmiş ama bedeninin onu tepmesiyle ağaca çıkıp “kadın istiyorum” diye bağırmak, filmin bir kasaba yaşamını ne kadar doğal tasvir ettiğini de komik bir şekilde gösterir..Ölmeyin efendim, bu filmi izlemeden ölmeyiniz. Sevgili Aaron dan Fellini’nin hiçbir yerde bulamadığım “I Vitelloni- Aylaklar” ı da rica ediyor, Yaşasın Sinema diyorum.
Sinemanın duayeni Fellini ustadan muhteşem bir yapıt…senede bir defa izlemek lazım.
Fellini’nin bence en güzel filmi…
Herşey başlar herşey biter.Başlar..biter ,başlarr biter .Üstad yine harika ötesi,admin de öyle,teşekkürler
Küçük kasabalar ve o kasabalarda sıkışmıs hayatlar, anılar, hayaller, kadınlar, erkekler, çocukluk, ergenlik ve hatta yetişkinlik, kısacası yaşam üzerine yapılmış bir film.Altları çizilerek karikatürize edilmiş kişiliklerle dolu bir başka fellini filmi.
Muhteşemsin Fellini.Bu filmi izlemeyen hiç sinemaya gitmemiş sayılır.