
Burning – Şüphe
(Beoning)
- IMDb Puanı 7.6
- Yapım Yılı 2018
- Ülke Güney Kore
- Film Süresi 148 dakika
Yönetmen Chang-dong Lee
Senaryo Jungmi Oh, Chang-dong Lee, Haruki Murakami
Jong-su Güney Kore'nin Kuzey Kore sınırında babasıyla yalıyordur. Günü kurtarmaya çalışarak yaşıyorlardı. O zamanlarda çocukluk arkadaşı Hae-mi ile tanışır. Hayalindeki afrika seyahatine giderken kedisini arkadaşına bırakır ve gider gezide tanıştığı Ben adında birisi ile geri döndükten sonra herkesin hayatı değişir.
durağan ilerleyen bir film. sakinlik akıyor filmden.
Film sonradan kendini açan bir yapısı var; çözümlemesini,gizemini,anlamını inceden yavaştan işlemiş. Ama en önemlisi özgün bir yapıt. İyi seyirler.
Anlamaktan ziyade hissedilecek bir film demek daha doğru… Zihninizi zorlayan bir akış yok. Hikâye düz ve sakin akıyor. Filmin ritmi, gündelik hayatın ritmini andırıyor ve siz de o akışa kapılıp gidiyorsunuz… Film tam olarak ne anlatıyor, ana fikri ne? Bunlar ancak seyircinin zihinsel katılımıyla yanıtlanacak sorular. Seyirciyi kendi düşünceleriyle baş başa bırakan filmleri seviyorsanız “Şüphe”yi kaçırmayın. 🎬 9/10
İzlediğim en detaylı filmlerden biriydi. Filmin ilk yarısı hikayeyi kurarken, 2. yarısı anlam çıkarmayla geçiyor. En çok beğendim. Tek sorunu gereksiz sahneler var (festival filmi yavaş olur diye yapıyorlar heralde). Metaforlarıyla, detaylarıyla, diyaloglarıyla, oyunculuklarıyla ve görüntü yönetmenliğiyle çok muhteşem bir film. Ama herkese hitap etmediği çok açık. Bazıları için bu film 2,5 saatlik gereksiz bir film olabilir. Eğer Ahlat Ağacı mı bu mu? diye sorsanız; bu film bir tık daha iyi. Son olarak gerçekten Ahlat Ağacı’yla çok benzer yanları var. Neyse… Genel olarak tam sinefil filmi. 9/10
Harika bir film🎬
Her sinefil görmeli. Psikolojik/Edebi damarı da o kadar güçlü ki. Kutlarım.✍️✌️
harika bir film. Umarım lee chang dong daha fazla film yapar
yine ses yok, bir türlü izleyemedim şu filmi.
Sevgili şahika farklı bir tarayıcıda deneyebilir misin? Muhtemelen kullanıyor olduğun tarayıcının eklenti yada ayarlarından kaynaklanan bir sorun yaşıyorsun. Çünkü kontrollerime göre bir sorun görünmemekte. Farklı bir tarayıcı kullanmak istemezsen tarayıcı ayarlarını sıfırladığında da düzelecektir. Keyifli seyirler. Not: Gözlemlerime göre “video açılmıyor”, “ses yok” gibi sorunları yaşayan arkadaşların %99u mozilla kullanıyor. Anlayamadığımız bir biçimde mozilla ara ara böyle hataalr vermekte. Daha sağlıklı sonuçlar için chrome öneriyoruz.
teşekkürler, ben Safari kullanıyorum. Ben de tarayıcıdan kaynaklandığını düşünmeye başladım.
Aaron Abi bizim istekte ve ricada bulunduğum AL PACINO FILMI NE OLDU? Filmin adı,; THE PANIC IN NEEDLE PARK. 1971 yapımı. Türkçesi’ ESRAR BITTI.
Sevgili Klasik film seven kardeşim. İstekleri genel manada değerlendiriyoruz ve “imkanlar dahilinde” uygun olan filmleri ekliyoruz. Eğer isteğin eklenmedi ise malesef telif vs.. gibi bir takım sıkıntıları vardır 🙁
ses yok
Sevgili Şahika videoda ses var acaba ses ayarlarınız kapalı olabilir mi?
teşekkürler, şimdi var, dün yoktu.
Düşündürücü bir film fakat daha yararlı olabilecek bir sürü film ve belgesel var. 2 saat 28 dakika boyunca bu filmi izlemektense belgesel izlemeyi tercih ederdim. Başladığım için ”acaba sonunda ne çıkar bu filmin” diye merak ederek bitirdim ama izlememiş olmayı dilerdim.
Arthouse, mainstream gibi ayrımlar yapmayı çok tercih etmesem de kabaca böyle kategorize edersek filmleri; rica ederim arthouse film sevmeyenler Burning tarzı filmleri izlemesin. Sonra gelip “Hayatımda izlediğim en berbat film.” tarzı sığ yorumlar yapıyor. Bir filmi sevme kıstasınız filmin sıkıcı olmaması sanırım sadece. Senaryonun merkezindeki temayı ne kadar başarılı yansıttığı, anlatım dili, sinematografisi falan hiç önemli değil sanırım bu filme hayatında izlediği en berbat film gözüyle bakanlar için? Elbette burada “Bu filmi nasıl sevmezsiniz” diye tartışacak değilim ancak benim hakkında saatlerce konuşmak istediğim film için “Hiçbir şey anlatmadı, bomboş bir film” tarzı yorumlar görünce sorgulamadan edemiyorum. Neyse; bana göre incelikli senaryosu, başarılı oyunculukları ve içerdiği metaforlarıyla çok güzel bir filmdi. Filmin sonu da dahil olmak üzere tamamı (bana göre yönetmenin de tercihine uygun olarak) oldukça yoruma açıktı. Birçok teori / yorum yapılabilir. Kısacası; çok sevdim.
İzlediğim en kötü filmler kategorisine girer
Not : çok fazla film izlemişliğim var
çok fazla film izlemiş 🙂 doğru filmleri doğru kitapları okumadığın sürece sayıların bir anlamı yok. sıfırın üzerine hep sıfır ekleyip arttığını sanıyorsun.
tam bir festival filmi. festival filmi seviyorsanız izleyin. yoksa size 2 buçuk saatlik bir eziyet gibi gelebilir. Bence olay örgüsü güzel işlemiş gereksiz uzatılmış iyi bir film
Bence de harika bir film
harika bir film
Arkadaşlar, eğer 2.5 saatlik boş bir vaktiniz varsa kesinlikle bu filmi izlemeyin zaman kaybı, BOŞ, ANLAMSIZ, kafayı yedim film boyunca. Diğer arkadaşların bahsettiği ‘Ahlat Ağacı’ filmini de izlemeyin, eğer bu filme benziyorsa o film de boş ve anlamsızdır. Filmi izlerken hep bir yükseliş bir olay bekledik ama film hep durağan ve monoton geçti, konusunu taşıyamadı, ilk kez bir film izlerken artık sonu gelse de bitse dedim. Çok sıkıcı, gereksiz, zaman kaybı bir film.
Laz Ziya bey yorumunuza kelimesi kelimesine katılıyorum,film tıpkı dediğiniz gibi BOŞtu gerçekten zaman kaybı.
Ziya Beye katılıyorum.
Ben de Canpolat a katılıyorum. Zaman kaybı bir film.
harbiden tiplere bak ya 🙂 böyle kaliteli filmleri ancak kazayla izlersiniz ve o kaza gerçekleşmiş. geçmiş olsun.
Film detaylarında, kategori bilgisi bulunmaktadır. Rica ediyorum seyrederken aksiyon, macera vb. olarak nitelendirilmiş filmleri seçiniz.
Ahlat ağacı ile uzaktan yakından alakası yok. Film idare eder . ahlat ağacı bu filmle kıyas bile edilemeyecek kadar güzel.
Murakami’nin öyküsünü sinemaya uyarladıkları için belki, yani bi’ ihtimal Nuri Bilge Ceylan’ın da aynı öyküden esinlendiğini söyleyebiliriz o zaman. Ahlat Ağacı’nı izlemedim ancak bu yorumdan sonra mutlaka benzerliklerin kıyaslanması adına izleyeceğim. Film ayrıca filmekiminde gösterimde olacak filmlerden. Sinemada izlemek isteyecekler için not düşmüş olalım. Herkese iyi seyirler!
ilginç bir şekilde Nuri Bilge Ceylan’ın ” Ahlat Ağacı” filmiyle benzerlikleri var.Cannes festivalinde birlikte yarışmışlar en iyi film ödülünü bu film almıştı
-baş karakterin yazar olmaya ve bir roman yazmaya çalışması
– babanın toplumdan kendini soyutlaması ve problemli olması
– iki filmde de ‘kuyu’nun önemli olması
– iki filmde de karakterlerin yeni mezun işsiz hayattaki yönünü bulamamış boşlukta kişiler olması
ilginç bir şekilde Nuri Bilge Ceylan’ın ” Ahlat Ağacı” filmiyle benzerlikleri var.Cannes festivalinde birlikte yarışmışlar en iyi film ödülünü bu film almıştı
-baş karakterin yazar olmaya ve bir roman yazmaya çalışması
– babanın toplumdan kendini soyutlaması ve problemli olması
– iki filmde de ‘kuyu’nun önemli olması
-iki filmde de karakterlerin yeni mezun hayattaki yönlerini bulamamış ve boşlukta olmaları
-iki filmde de derin bir yalnızlık ve ailesizlik
“sera yakmak” tabiri büyük ihtimal paranın satın alabileceği çoğu şeye sahip karakterin pek kimsesi olmayan kızlarla arkadaşlık edip daha sonra onlardan hiçbir iz bırakmayacak şekilde öldürmesi
BEN’in sana çok yakın bir serayı yaktım demesi seraları hergün kontrol eden Jong-su’nun görmemiş olması “sera”yla kastedilenin cinayet olduğunı gösteriyor
ayrıyeten kızın var olduğu söylenen ama hiç görünmeyen kedisinin zengin oğlanın evinde çıkması ve “kazan” adıyla çağırınca gelmesi de bu cinayeti işaret ediyor
+11111, jong-su adama haemi’ye ulaşamadığını söylediğinde ‘ben de ulaşamıyorum, duman oldu sanki’ derken de direkt metafor yapıyor bence, ki öncesinde mutfakta metaforun ne olduğuna dair konuşmuşlardı.