
Brazil – Brezilya
Kategori
Yönetmen Terry Gilliam
Senaryo Terry Gilliam, Tom Stoppard, Charles McKeown
Ödüller 2 Oscar Adaylığı. Diğer 8 ödül & 3 adaylık.
Geleceğin tuhaf ve gereksiz derecede karmaşık, fütüristik dünyasındayız. Devlet memuru Sam Lowrey, etrafını saran bu bürokrasi ve teknoloji cenderesinden bunalmış bir istatistikçidir. Kaçışı ve sükuneti, kendisini her şeyden izole ettiği hayallerde bulur. Rüyalarında sürekli olarak aynı kadını kurtardığını görür. Sam’in yaşadığı gerçek dünyayı ise, herşeyi görüp kontrol eden bir bilgisayar idare etmektedir. Jill Layton isimli genç kadın terorist olmakla suçlandığında, düzenli olarak hata kontrolleri yapmakta olan Sam bunda bir yanlışlık olduğunu farkeder ve Jill ile tanıştığında onun rüyalarında kurtarıp durduğu kız olduğunu anlar. Çıldırtıcı ve renkli bir görsellik sunan filmiyle Terry Gilliam, 1984 ve Bıçak Sırtı gibi eserlerin vurgusunu da aşan ve ne zaman geçtiği belli olmayan bir anti ütopyanın üzerinde geziniyor. Kuşkusuz, kendisinin en çok sevdiği ve koleksiyonlarcuların da listelerine almaktan en fazla hazettiği filmi. Brazil 720P görüntü kalitesinde altyazılı izle meniz için sizlerle..
Sürrealist usta sinemacı Terry Gilliamın ve sinema tarihinin en başarılı ve en özgün filmlerinden birisi Brazil…Yönetmen filmi kesmek isteyen şirkete karşı gelip kendi piyasaya çıkarmıştı bence iyi de yaptı…Brazil muhteşem bir sinema deneyimi olmakla beraber Terry Gilliamın muazzam yükselişine de tanık oluyoruz…
muhteşem bir seksenler filmi. seksenler sinemasından, distopyalardan ve göndermelerden hoşlanıyorsanız izleyin. hızlı akmasa da filmin ritmi hiç düşmüyor. arka plan ve dekorlar inanılmaz ayrıntılı. yönetmen filmi bu haliyle yayınlatmak için büyük çaba sarf etmiş, mutlu son isteyen yapımcılarla papaz olmuştur. aksiyonlu, neşeli film istiyorsanız bakmayın derim.
Sosyologların incelemeye aldığı komedi unsurlarıyla süslenmiş bir distopya. 2000 öncesi bilim kurgu atalarımızın gelecek tahminlerini öğrenmek açısından bana hep heyecanlı geliyor. 🙂 Terry Gilliam bence insanlığın geldiği nokta için çok da uzak olmayan bir tahminde bulunmuş tek fazlalık kablolar. Gelecekte bu kadar hortum ve kablo yok 🙂
Filmi izlerken Franz Kafka Dava aklıma geldi sürekli.
Sert geçişlerin, ağır atmosferin, uzun bir sürenin içerisine böyle screenplay, böyle senaryo nasıl bu kadar güzel yedirilebilir? böylesine zıtlıklar bazen aynı sahnede bazen sahneler arasında nasıl bu kadar sık ama bu kadar yerinde kullanılabilir ve göze batmaz ya da amacı doğrultusunda göze batar?
film, kendi gibi bol soru işaretli bir yorumu hak ediyordu. Tek kelimeyle kusursuz. Bilim kurgu ya da kara mizah sevenler, biçim ve içerik olarak dolu dolu bir film izlemek isteyenler için bir şaheser.
filmi izlemeden önce fikir sahibi olunması tavsiye edilenler (naçizane): George Orwell, Yeni ahit, Oe