
A Ghost Story – Hayalet Hikâyeleri
(A Ghost Story)
- IMDb Puanı 6.8
- Yapım Yılı 2017
- Ülke Amerika
- Yapım Şirketi Ideaman Studios
- Film Süresi 92 dakika
Mirasın, sevginin, kaybın ve var olmanın muazzamlığının tekil keşfini anlatan bu filmde, yakın zamanda vefat etmiş, beyaz bir kumaşa sarınmış bir hayaletin ayrı kaldığı karısıyla yeniden iletişime geçmeyi denemek için banliyödeki evine geri döndüğü süreç anlatılıyor.
çok güzel bir film arkadaşlar. hayalet olayına bambaşka bir boyut getirilmiş. artık hayaletlerden korkmanıza gerek yok hatta onlara acıyabilirsiniz.
etkileyici, bir o kadar da ürkütücü bir film. insan bi acaba diyor.
müzikleri başarılı.
aşağidaki sanatsal film diyen kişiler önce bana bu filmdeki sanatsal dediğiniz şeyleri detaylandirin, bir tutturşsunuz varoluş yalnizlik bimem neler, allah aşkina olduğunuz gibi görünün yaaa… kalem versem Sanatsal yazamazsiniz… kötü olan filmleri yada anlamadiğiniz filmeleri cesurca Kötü diyebilirsiniz, farkliymişsiniz havasina girmeyin artik biktik sizin gibi boş olup dolu göstermeye çalişan tiplerden.
filme gelince; ALLAHINIZI SEVERSENiZ iZLEMEYiN…
teşekkürler..
haha çok iyiydi
anlamamış olabilirsin veya sevmemiş ama kesinlikle kötü değildi. Filmin bazı kişilere kötü gelmesinin sebebi bence diğer filmler gibi bir anlatımı olmaması. Yani bi karakter var ve onun bir amacı var ve film boyunca onu başarmaya çalışıyor, bu tarz değildi ve insanlar bıkabiliyor
Bu filmi bi ara çok aramıştım ama hep bunun yerine Ghost Stories (2018) çıkıyordu bunu bulamıyordum. Şimdi sitede şans eseri denk geldim o kadar mutlu oldum ki.. Çok çok hoş bir film.
Çok özgün bir hikaye…. müthiş bir yanlızlık hikayesi…izlenmeli…
Film açılmıyor.
Cok sürükleyen bir film degil.Her dakikada bir heyecan olur mu diye bekledim.OLmadı…. 🙁
Ölüm yüzünden gerçekleşen ayrılıklara bir de ölen kişinin gözünden bakıldığı bir film. İlk yarısı oldukça durağan. Hatta çoğu sahne fotoğraf karesi gibi. İlk başlarda sıkıcı gelebilir yani. Ancak ikinci yarısında filmin kaygısını hissediyorsunuz. Filmin ilk yarısında figüran olmaktan öte gitmeyen hayalet ikinci yarıda ön plana çıkıyor. Hikaye daha hızlı akmaya ve sizi etkilemeye başlıyor. Zaten bu filmi bence özel yapan senaryosu. İyi bir kalemden çıkmış. Bence biraz sabır gösterilip izlenmesi gereken bir film. Yorumlarda sanatsal değeri konuşulmuş ama şahsen o işlerden anlamam. Ölümlerden sonra geride kalanların dramatik hikayesini defalarca izledik. Bu sefer de ölenin hikayesini izleyin bence. Sakin kafayla izlenmesi ayrıca önerimdir.
Zaman ve varoluş üzerine şimdiye kadar izlediğim en iyi film.
Yarın 27 yaşına girecek bir müzisyenim ve dün İtalya Floransa’da yaşayan sevgilimle ayrılmak zorunda kaldık. Şu an Roma’dan yazıyorum ve bugün öğleden sonra İstanbul’a geri döneceğim. Müziğin bir yaşama biçimi oldığunu düşündükleri için İtalya’yı seviyorum ve bu filmi bir otel odasında izledim. Size bu detayları neden mi yazıyorum? Çünkü kız arkadaşım hayaletlere inanır ve onlardan çok korkardı ve bu filmi izlemem tam da ayrılığımın üstüne geldi. Filme, ya bu tarz ayrılık durumlarını gerçekten gerçek zamanlı olarak yaşayan ya da derin düşünebilecek empatiye sahip birisi anlam katabilir ki gerçekten karakterlerin algılanması, tahmin edilmesi ve sabır edilmesi yönünden zor bir film.
Evet kusurları var ama ucu açıklık, özgün yorumlama ve öykülemeye bırakılmış bir film gibi anlıyoruz ki bu da filmin özgünlüğü ile alakalı. Yine de saç baş yırtmadan edemedik be David ağabey! Yalnız mükemmel bir sahnesi de var. Onun hatırına dahi izlenir ki zira belki beğenilmesi ve yüksek puanlanmasının ana sebeplerinden bir tanesi de o sahnedir. Hangi sahneden bahsettiğimi merak ediyorsanız Beethoven 9. Senfoni diyeyim siz anlayın.
Benim filme yorumum: “ Evinin hayaletiyim ama beni bu evin yokluğu değil ancak geri dönüşüne olan umutsuzluk öldürür.“
Hikayeni paylaştığın için teşekkürler.
eğer sanat filmi sevmiyorsanız ( ki çook büyük ihtimal sevmiyorsunuz) kesinlikle izlemeyin
onun dışında seviyorsanız tabi ki izleyin gayet güzel bir film.
Hastayım şu sinema eleştirmeni tarzındaki yorumlara. Tartışmak değil amacım asla ama hangi kamera açısı o tam olarak? Zaten kimse anlayamıyor hiç bir şeyi sadece siz sinema eleştirmenleri anlayabiliyorsunuz. Oldukça can sıkıcı bir filmdi diyemiyorsunuz da farkındalık yaratmak için kamera açısı diyorsunuz yok herkes anlamaz falan filan.. Bu arada sakın ola ki işte sizin gibi vurdulu kırdılı Hollwood filmleri sevenler anlamaz konularına girmeyelim çünkü hayatınızda belki de ismini duymadığınız Avrupa ve uzak doğu filmlerini daha VCD ler çıkmadan önceden beri izleyen biri olarak söylüyorum bunları.. Bu arada tabi ki siteye teşekkürler..
Bu kadar az replik olmasına rağmen, varoluş üzerine çok derin bir hikaye anlatıyor. Herkesin anlayamacağı türden, iyi bir film. Ayrıca filmdeki kamera açıları ve bazı tek plan sahneleri müthiş. Siteye teşekkürler.